Yapay Zekânın Duvarı mı, Eşiği mi?
Düşünen Makineler Çağında Türkiye’nin Payı Lise yıllarında ilk defa “bilgisayar çağındayız” dendiğini duyduğumda bunun ne anlama geldiğini tam bilmezdim ama bir şeyin hızla değiştiğini hissederdim. Bugün aynı hissi yeniden yaşıyorum fakat bu kez karşımızda sadece bir makine değil, düşünmeye başlayan bir sistem var ve biz bu değişimin tam ortasında duruyoruz. Son birkaç yıldır dünyayı konuşmak için kullandığımız kelimeler değişti. Eskiden “internet devrimi” derdik, sonra “mobil çağ” dedik. 2025’e gelirken yeni slogan şu oldu: yapay zekâ çağındayız. Ama bu çağın kendisi kadar, anlatılma biçimi de karmaşık. Bir gün “insanlığın sonu” deniyor, ertesi gün “balon patlıyor” manşetleri atılıyor. Öte yandan Nvidia rekor kırıyor; OpenAI art arda modeller çıkarıyor; bilim insanları “ölçekleme çağı bitti” diyor. Yani tam bir kaotik bileşim. Ben bu tabloya biraz farklı bakmayı öneriyorum. Belki de duvar dediğimiz şey, aslında yeni bir eşiğin ayak sesidir. Asıl soru, bu eşiğ...